Eylüle Gazel – 1
Tepeler gözüme şakul görünür
Ay bir civan, bulut kakûl görünür.
Hangi atın eyerinden doğrulsam
Her yaprak sarı bir bülbül görünür.
Tarifi zor gönlümdeki güzelsin,
Kaşları yay, saçları tül görünür.
Görende mi hüner, görünende mi?
Isırgana baksam sümbül görünür.
Ufku boylar her busenin alevi
Ve her ateş kızıl bir gül görünür.
Gönül, dostun kokusunu alınca
Değnekten at yahşi düldül görünür.
Aşkın darasını düşsem özümden
Kuru ömrüm bir avuç kül görünür.
Aşk merkezli KARAKOÇ’un gözüne
Bütün yorgun aylar eylül görünür…
Eylüle Gazel – 2 –
Şükür ki sevgiliyle beraberiz
Birlikte kotarır yer ve içeriz.
El-ele gezeriz sahil boyunca
Martı olur, turna olur uçarız.
Denizi dinleriz dolunay vakti
Uzak ufuklara yelken açarız.
Biz yıldız toplarken hava bozulur
Yağmur başlar, yuvamıza kaçarız.
Bir toprak kokusu siner yuvaya
Renk renk hülya kumaşları biçeriz.
Biz bize yaşarız maziyi, hâli
Anılarla geleceğe göçeriz.
Gülümser dünyaya güz çiçekleri
Gülümser, çevreye ışık saçarız.
Bahçelerden yansır eylülün yüzü
Fasl-ı hazan der de fasıl geçeriz.
En olgun, en tatlı meyve sorulsa
Meyveler içinde aşkı seçeriz.
KARAKOÇ, firkatten davacı olma
Sübut delili az, dilde nâ-çarız! …
bahattin karakoç