Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / AMASYANIN SIRALI GELİNLERİ : KÖPRÜLER

AMASYANIN SIRALI GELİNLERİ : KÖPRÜLER

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Ecdat , içinde su olmayan hiç bir yere yerleşme gereği duymamıştır . Amasya da bu görüş açısıyla kurulan bir Selçuklu- Osmanlı yerleşkesi olmuştur. Amasya-Tokat istikametinden şehre girdiğiniz zaman , şehre altı km. uzaklıkta Yeşilırmak’ın üzerinde yer alan Çağlayan (Çalakçalık) Köprüsü’nü görürsünüz . Kenti kuşatan sessiz köprülerin ilki budur . Köprü tasavvurumuzu iyi yansıtan ve sırasıyla kente doğru yürüyüşümüze ev sahipliği yapan köprüler halkasının ilk ayağıdır . İçinden nehir akan yerleri denize özlemle sevmemin nedeni budur . Yeşilırmak ‘ a ev sahipliği yapan ve kentin iki yakasını birleştiren köprüleri anlamaya ve yorumlamaya çalışalım.

Amasya ‘ nın yakasını ilikleyen ilk köprümüz , Çağlayan (Çalakçalık) dır . XII. Yüzyılın birinci yarısında İltegin Gazi oğlu Hüsamüddevle Hasan tarafından yaptırıldığı anlaşılan , tuğla hatıllı kesme taştan almaşık bir örgü gösteren 70 m . uzunluğundaki köprünün altı geniş açıklığı tuğladan yuvarlak kemerlerle geçilmiş , ayaklar batı yönünde mahmuzlarla donatılmıştır. Çağlayan Köprüsü , Selçukluda pek görülmeyen , ancak XIV. Yüzyılda Batı Anadolu Beyliklerinin yapılarında yaygınlaşan almaşık örgüsü özel bir mahiyet gösterir. Ayrıca ileride Osmanlı köprü tasarımının vazgeçilmez unsuru haline gelecek olan köprü ayakları , benim de hoşuma giden ev tipi geniş ayaklardır .Erken dönem köprü örneğini teşkil etmesiyle de kendi türünün gelişme çizgisi içinde önemli bir yere sahiptir. Uzun ve dar bir yürüyüş bandıyla , Yeşilırmak ‘ ı birleştiren köprümüzden hareketle , şehre doğru yürüyüşe devam edelim.

Yeşilırmak boyunda köprüler tasavvuruyla sürdürdüğümüz yürüyüşümüzün ikinci köprüsü , Ziyapaşa Bulvarı’nın bitiminde Üçler Mahallesi’ni İstasyon mevkiine bağlayan namı diğer İstasyon köprüdür. Meydan Köprüsü adıyla da bilinen yapı ; Selçuklu Sultanı I. Mesut tarafından , kesme taştan, beş gözlü, kemerli, harpuşta tarzında 1145 yılında inşa ettirilmiştir. 1374 yılındaki depremde yıkılan köprü , Şadgeldi Paşa zamanının yapı karakteri korunarak kesme taştan yeniden yapılmıştır.Yapı , en son Amasya Ayanı Özlü Yusuf Ağa tarafından 1828 yılında onarımı yaptırılmıştır . Günümüzde de kullanılan köprü , çok kullanılan ve üstünde balık tutuğumuz bir alandır . Şehrin ana arterlerini bağlayan köprü , zamanla trafiği taşıyamaz hale gelmiştir . Işık oyunlarıyla renklendirilen köprü , kısa ve geniş kullanımıyla sevilen bir köprüdür . Yeşilırmak nehrinin en daraldığı yeri hesap ederek yapılan köprü , ecdadın ne kadar ince bir düşünceyle suya hükmetmeğe çalıştığının adı gibidir

Şehrin içine doğru yöneldiğimiz yürüyüşte köprü fikrinin insanımıza neler kattığını iyi anladığımız bir yapıya , Mağdenüs Köprüsü ‘ne yöneliyoruz . Arkanıza  Sultan Bayezid Camisi aldığınızda , köprü önünüzdedir. Mevlevi Tacibeyzade Sadi Çelebi’nin kızı Fatma Hatun tarafından 1485 yılında yaptırıldığı sanılmaktadır. Ancak büyük bir ihtimalle, Roma Dönemi öncesinde yaptırılmış olmalıdır. Çünkü geçmişte iç kaleye açılan kapılardan biri bu köprü ile bağlantılıdır. Ahşap bir köprü olduğu için bir çok kez sel sularına maruz kalmış ve zarar görmüştür. Değişik zamanlarda , yerine beton ayaklı ve demir gövdeli yeni köprüler yapılmıştır. Halk tarafından Maydonoz ve Madenüs Köprüsü olarak da anılmaktadır . Efsanesi de olan köprü , maydanoz parasıyla ve hesaplı bir kadın (Fatma hanım) tarafından yapıldığı yollu söylencelere sahiptir !

Kültürel yürüyüşümüzün üçüncü köprüsü , Alçak Köprü ‘dür . Roma Dönemi’nde , Antik Amasya Kalesi’nden karşı mahallelere geçişi sağlamak amacıyla İris Nehri (Yeşilırmak) üzerine inşa edilmiştir. Nehir yatağının yükselmesi sonucu köprü kemerleri aşağıda kaldığından Amasya Valisi şair Ziya Paşa tarafından 1865’te köprü , kemerleri üzerine ayaklar inşa edilerek günümüze kadar gelmiştir. Şehiriçi stüdyosu gibide kullanılan köprü , insanımızın en fazla ayak bastığı yapılardan biridir. Fotoğraf dostları ve gelinlerin en fazla kullandığı doğal şehir alanımızdır . Televizyon ve fotoğraf çekimleri için , antik bir dik şehir görüntüsüne ev sahipliği  yapar .

Tokat istikametinden Sezarvari bir anlayışla sürdürdüğümüz gezimizi elele vermiş gelin köprülerimizin dördüncüsüyle sürdürelim . Hükümet Köprü ‘ sü olarak bilinen ve şehrin tam ortasına kurulmuş ve ilk olarak , iç kalenin Helkis Kapısı civarında yapılmış ahşap bir köprüydü. Helkis Köprüsü adıyla da bilinir .  Yapılış tarihi kesin bilinmemekle birlikte, Roma döneminden itibaren kullanıldığı sanılmaktadır. Osmanlılar tarafından onarılmış ve uzun süre kullanılmıştır. 1938 yılında vali Talat Öncel ahşap köprüyü yıktırıp 1940 yılında beton olarak yeniden yaptırmıştır. Köprü ,  şair Ziya Paşanın saat kulesine de ev sahipliği yapar . Şehrin bürokratik akışının tam da kesişme yeridir . Üzerindeki fotoselli su akışı ve evlerin aydınlatmasıyla birleşince , çok  panoramik bir görüntüye ev sahipliği  yapar . Yeşilırmak ‘ ın en cevval aktığı alanlardan bir yere bakar .

Kentin içinden banliyösü olan Şamlara doğru yöneldiğiniz zaman , karşınıza Kunç Köprü çıkar . Selçuklu Hükümdarı Sultan Mesud’un kızı Hundi Hatun tarafından yaptırılmıştır. Beyazıtpaşa ile Şamlar mahallelerini birbirine bağlayan köprü , tamamen kesme taştan oluşur. Tipik bir Anadolu-Selçuklu eseri özelliği taşımaktadır. Üç büyük ayak üzerindeki geniş kemer açıklığı en büyük özelliğidir.Hundi Köprüsü zamanla halk ağzında “Kundi” son olarak da “Kunç” biçimini almıştır. Bu adlandırmayı da çok seviyorum . Nehrin geniş akışlarına sahiplik yapan köprü , ışık oyunlarıyla birlikte çok sahici bir görüntü arz etmektedir . Balıkçıl ya da değişik kuşlara konaklık yapan bir geniş akıntıya sahip olan köprü , balıkçılar için de iyi bir su akımına sahiptir . Doksanlı yıllarda sel olacak kadar da yükseldiğini gördüğüm köprü de burasıdır . Köprünün başındaki konakların da ayrı bir havası vardır .

Köprüler üzerinden yaptığımız nostaljik Amasya turunu , siz  de deneyebilirsiniz . Köprülerimizin sonunda yöneleceğiniz yer , Amasya Kalesi  olacaktır . Çünkü köprülerimizin yapılış mantığı nehirden sonra kaleye yönelmeyi gerektiriyor . Güzel bir Amasya gezisi için ,köprüleri  ve yalı boyu evlerini birlikte değerlendirmenizi  öneririm . Her şey gönlünüze göre olsun . Yakası köprülerle iliklenmiş bir Amasya , daha yaşanılacak bir mekandır .

İsa ÇOLAKER

.

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*